1. (a) serbest/boş vakti olan, (a) acelesiz, acele etmeden, ağır ağır, yavaş yavaş, (c) işsiz, boş, işi
    gücü olmayan.
    I am seldom at leisure: Boş kaldığım pek nadirdir.
nadiren boş vakti olmak Fiil
vakit bulunca, (boş) vakti olunca/olduğu zaman, müsait zamanda, fırsat düşerse.
Please look through
these papers at your leisure: Bir boş vaktinde şu kâğıtlara lütfen bakıver.
bir şeyi boş vaktinde yapmak Fiil